7 Temmuz 2011 Perşembe

...

Beynimiz tatlı şeyleri sever. Hayatta kalmak için ve daha uzun yaşamak için programlandığı için seçer bunu.

Tatlıyı, şekeri, lolipopu, kahkayı, geyik sohbetini, lay lay lom müzikleri, sabun köpüğü filmleri, pastaları, çikolataları, dansı, canlı renkleri, ışıltılı görünmeyi seçeriz, varolan seçenekler arasından.

Hayatın tadını arar dururuz. Bulunca yetinmediğimiz olur, daha fazlasını isteriz.

Nereye kadar?

Bir ölüm haberini alıncaya kadar.

Çok üzücü bir haber aldım az önce. Beyin kimyam ACIIIIIII dedi. Acı, çok acı!!! Üçüz bebeklere yardım etmek ister misiniz? diye bir grup vardı Nurturia'da. Canan hanım didiniyordu, bir iki lokma daha için. Üye olup elimden geleni yapmak istemiştim. Karşıma çıkan hikaye ise şuydu. Çok fakir ve çok çok borçlu bir aile ve üçüz bebekler. Anne derbeder, baba işsiz... Olmadık bir sürü talihsizliğin ardından ailecek memleketlerine gitmişlerdi. Gelişim geriliği saptanmış, Haktan bebeğin beyninde tümör ve ardından gözlerinde oluşan görmeme riski, diğer bebeğin kalça çıkıklığı derken... Kız bebeklerden biri bağırsaklardaki parazit ve menenjite bağlı olarak fenalaşmış ve vefat etmişti.

Sebep?

Fakirlik.

Yokluk.

Açlık.

Allahım... Çöpe attığımız yiyecekler için öyle üzgünüm ki... Pek çok insan onları yiyemeden can veriyor.

Boğazım düğüm düğüm.

Ne sorunlarına çözüm bulabildik ne de evdeki yen(e)meyen yiyecekleri çöpe atmaktan vazgeçtik.

Suçlusu biziz.

Sen bizi affet. Meleğin ailesine sabırlar diliyorum.

2 yorum:

  1. Allah ailesine sabır geride kalanlara sağlık versin.

    YanıtlaSil
  2. Ay ya :( bende takip ediyordum blogcu annede yazmıştı..rabbim aileye sabır versin..Aylin'cim ne kadar doğru yazmışsın çöpe gidenin haddi hesabı yok..

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)