2 Ekim 2010 Cumartesi

Annelerin Doğru Bildiği Yanlışlar!



Annelerin doğru bildiği yanlışlarda herkesin payı var diyerek söze başlıyorum. Doktorlar, psikologlar, pedagoglar, öğretmenler, anneler, büyükanneler, kaynanalar, büyükbabalari komşular...! Herkes ama herkes bir diğerine kendi bildiğini bir şekilde dikte ediyor. Bizler çoğu zaman çaresizlikten bu dikteyi anında kabul edebiliyoruz.Çaresizlikten. .... Ama kimisi, oluruna bırakıp, deşmediği için öylesine kabul ediyor.

Örneklerle anlatayım:

Örnek 1:Bebek yeni doğmuştur, sık sık ağlar ve "aman kucağına hemen alma kızım, alışır, sonra kucak bebeği olur."

Aylin Annenin Notu:Külliyen yalan!

Doğrusu: Şımartmas teorisi 1920'lerde ortaya atılan bir teoridir. Ancak yapılan son çalışmalar kucaklanan bebeklerin daha başarılı, kendine güvenen ve mutlu insanlar olarak yetiştiklerini ortaya koymuştur. Bir grup bebeği kucaklayarak yetiştiren anneler bebeklerinin daha sakin ve uyumlu olduğunu ifade etmiştir.Kucaklanmayan, ağlatılan ve annesine hemen ualaşamayan bebeklerin sosyla yönden zayıf, duygusal yönden insan ilişkilerinde güçlük çeken bireyler olarak yetiştikleri gözlemlenmiştir.

Örnek 2:Bebek yeni doğmuştur, anne bebeği gece-gündüz yanında yatırmak ister ve etrafındakiler karşı çıkar."Ezersin, incitirsin, kendine çok alıştırma sonra başa çıkamazsın..."
Aylin Annenin Notu:"Sizin insafınız kurumuş"
Bu benim d başıma geldi.Doğum yaptığım hastane ,güya bebek dostu, bebeğimi yanıma almak istediğimde önce hemşireler kızdı. Evet, resmen kızdı. "Aylin hanım bebeğinizi şimdiden kendinize alıştırdınız" dedi bir tanesi sert bir ifadeyle. O an kendimi çok kötü hissettim.
Birincisi: Sen kimsin ne hakla hayatıma müdahale ediyorsun?
İkincisi: Bu cesaret nereden?
Üçüncüsü: Bildiğim sandığınız şey tamamen yalan....
Diyemedim tabi.. lohusalık psikolojisiyle incindim o an ve annemden rica ettim, lütfen gelen giden bir yorum yapmasın, bildiğim gibi yetiştirmek istiyorum bebeğimi diye :) Sağolsun...Karnımdan çıkmış yavrucak tabi beni arayacaki tabi beni isteyecek, tabi ki ben de onu isteyeceğim.9 ay beraberdik, gün geldi bu birlikteliğimiz sona erdi ama bu travma ikimize de fazla. Atlatmanın en kolay yolu onunla uyumaki bol bol koklamaki sevmek, şarkılar mırıldanmak olmalıydı bana göre. Kimseyi dinlemedim, yanımda yatırdım, çok da iyi oldu.

Doğrusu:Doğumdan sonra ilk yarım saat içinde bebek mutlaka emzirilmeli.Bebek anneye verilmeli, anne ile aynı odada , mümkünse beraber uyumalarına izin vermelidir. Bu konuda Dr.Sears'ın A'dan Z'ye çocuk bakımı isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Örnek 3:Bebeğin gece uyku düzeni oturmamıştır, oturması için bir kaç gece ağlatması önerilir."Ağlayacak ağlayacak, susacak nasıl olsa, bir iki gece ağlatmaktan zarar gelmez"

Aylin Annenin Notu: Sizin annenize en çok ihtiyacınız olduğu bir anda, anneniz sizi istemediğini söyleyip suratınıza kapıyı çarpıp gitse, ne olur? Ne hissedersiniz?????

Doğrusu:Bebeklerin ister kontrollü ister, kontrolsüz olarak ağlatılması depresyona yol açar. Sabiha Paktuna Keskin'in açıklamalarınıburadan izleyebilirsiniz.Ayrıca Dr.Sears bu yöntemi"hayvanların bile kullanmadığı, oldukça duyarsız bir model" olarak adlandırmaktadır.

Örnek 4: Bebek artık neredeyse 18 aylık olmuştur ve belli kelimeler dışında konuşma gecikmesi yaşanmaktadır.Örneğin: Evde gün boyu tv açıktır, bebek uzun süre kendi başına oyuna bırakılmaktadır vb... Anne-baba bebeğiyle konuşmayı "o bir bebek, ne anlar" diyerek gülünç bulmaktadırlar.

Aylin Annenin Notu: Pes!

Doğrusu: Dr. Beril Bayrak Bulucu .bu videoda çok güzel açıklamış, "TV bir çocuk bakıcısı olarak kullanılmamalıdır, TV konuşmayı engellemektedir, Tv hipnotize etmektedir"... diyerek.
İnsanlar konuşmayı konuşarak öğrenir, izlyerek yada dinleyerek değil.Konuşma beynin ve zekanın işidir. 5 duyu ve duygusal gelişmişlik ister.Bu açıdan bebeklerin sesleri taklit etmesi ve ikili diyaloğa girebilmesi için karşısındaki modelin TV değil, bebeğe bakan, dokunan, konuşan, duyan birisinin olmasıdır. Mimik, jest ve sesleri taklit yoluyla konuşma başlar.
TV beyindeki sinir kümelerinin gelişimini bloklar. İşitme sinirlerinin kulaklara doğru, görme sinirlerinin enseye doğru ilerlemesini yavaşlatır. Bu ne demek????? Bebeğin herşeyi parça parça algılayıp, bir bütün olarak kavrayamaması, yani konuşamaması demektir.

Zeka geriliği,
İşitme problemi,
Ağız-diş-damak yapısından bozukluk,
Otistik belirtiler yoksa,
Uyaran eksikliğine bağlı olarak konuşma gecikmesi yaşanmaktadır.
TV kapatılmalıdır. 2 yaşından sonra günde 15 dakika kadar izletilmeye başlanabilir.
Bol bol konuşulmalı,
Ninni,
Şarkı,
Tekerleme söylenmelidir.
Uykusuna,
Beslenmesine,
Oyun oynama ihtiyacına dikkat edilmeli, oyun grubu oluşturularak diper çocuklarla biraraya getirilmelidir. Böylece sosyal yönü ve dil gelişimi yönü desteklenebilir.

Annelerin en sık yaşadığı problemler genellikle bunlar ve asıl sorun problemi araştırarak çözüm yolu üretmekte bulmayıp, olanı olduğu gibi kabul eden annelerde bence. Burada varolan bilgileri anne-babalarla paylaşarak daha mutlu ve sağlıklı nesillerin yetişmesine aracılık edebilirsiniz.

Bir sonraki yazımda "Cıs", yapma, elleme gibi annelerin çocukların oyun döneminde en sık yaptığı hataları ve doğruları paylaşacağım.

Sevgilerimle

AA

3 yorum:

  1. Hala kizlarla beraber ayni yatagi paylastigim icin herkes yadirgiyor burda,ama biz halimizden memnunuz,hem babamizinda istegi böyle!

    Yani dogduklari andan itibaren emzirmek icin bir aldigim bebegimi hic birakmak gelmiyordu icimden,burda cogu Almanin cocugun kendisine bagimli olmamasi icin sürekli aglattigini duyuyorum,ben icicmden nasil geliyorsa öyle baktim kizlara,sansliymisim,hic karisanimda olmadi!

    Bu yüzden hem ben hem kizlarin ruh sagligi mükemmel diyebilirim,herkese tavsiye edemiyorum,cünkü cok yadirganiyor!

    Simdi bir bebek daha gelecek ve ben ufak kizimi simdiden hazirlammak zorundayim,"bebek geldiginde benim ona süt vermem gerekecek,sende ablayla beraber yatacaksin,anlastikmi?" gibi,alismis gibi görünüyor,zaten artik yanliz yatmak istiyormus!

    e dört yasinda artik!

    Söylediklerine hepten katiliyorum,cocugu simartmak bence onu kucagina alarak degildir,oda ayri coook uzun bir konu ayrica...

    Iyi pazarlar...

    YanıtlaSil
  2. Siz harikasınız. Yorum için çok teşekkürler.Sevgiler. Devam....süpersiniz...

    YanıtlaSil
  3. Bebeğim 5 aylık haliyle aynı odada uyuyoruz ancak gece boyu babasının horlaması;) benim su tuvalet ıvır zıvır dolaşmalarım, çalar saat gibi nedenlerle uykusu çok bölünüyor. Eşimle bebeğimizi kendi odasına almaya karar verdik çünkü kesintisiz uykusunun onun için daha faydalı olduğu inancındayız. Sabiha Paktuna Keskin'in anlattıklarını dinledikten sonra aklım karıştı açıkçası.

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)