29 Ağustos 2010 Pazar

Kedilerden Anneliğe...



Bundan 2 yıl önceydi... Öğrencim çiftliklerindeki kedilerden bahsetmişti, annecikleri yoktu ve bakacak birilerini arıyorlardı. Sınıfta anlatınca, birilerinin ilgilenmesi iyi olur dedim. Tabi ertesi gün, yani doğum günümde 2 tane birden hediye edileceğini düşünememiştim :)))

Son zil çaldıktan sonra babası kapıda belirmişti. Öğrencim, minik hatta minicik kedileri göstererek, birisini seç öğretmenim, senin olsun, dedi. O ana kadar kedilerle aynı evde yaşamayı düşünmeyen ben "ikisini de verin, ayırmayalım kardeşleri" deyivermiştim. Bekarım o zamanlar, yüksek tempolu bir iş hayatım vardı.Öğretmenlik,kurduğum Eğitim Bilimleri Derneği' nin çalışmaları, Sabah gazetesi için hazırladığım yazı ve dosyalar derken akşama kadar kafamı kaşıyacak vakit bulamıyordum.Bu kedilere nasıl bakarım, atamam, bahçede olmaz...Allah yardımcım olsun diye diye kapıya geldim.

Kapıdan içeri girdiğimde ise ne yapacağımı bilemediğim için boş boş kedilere bakakalmıştım tabi. Ne isim verecektim??? İlk yarım saatin şaşkınlığının ardından hemen Kanlıca Veteriner Kliniğine koştum. Mama ve benzeri bakım ürünleri alıp çıktım.

Ama bu sefer içime bir kurt düştü. Ya bu mamalar "doğal değiiiilllll" dedim kendi kendime. İnternet başında bir kaç saat kedi mamalarının doğalı nasıl olur, bu süt tozlarının içeriği nedir, zararı var mıdır, gibisinden kafamda yeşeren sorulara yanıt aramaya çalıştım.

Ama onlar yanıt aramamı değil ilgi istiyordu, il-gi! :) Çok küçüktüler ve o kadar tatlıydılar ki...HatıRlıyorum, işi gücü bırakıp onlarla oynamaya başlamıştım.Erkeğin ismini hemen buldum Can, eh hanım kızımıza da Canan yakışırdı. ( İlk olarak Naz koymuştum ama hayvan fenalaşınca hemen değiştirip Canan yaptık sevgilimle)



Can çok tatlı bir erkek tekirdi:


Canan kızımız ise pek bir hanımefendiydi ve çok güzel bir kediydi...



Sütlü paparalarını ve evde hazırladığım etli mamaları yediriyorum bol bol.Yani ben nasıl organik ve doğal besleniyorsam onların da buna hakkı var diye düşünürdüm o zamanlarda da :) Hey gidi günler hey :) Bir de kucağıma gelmek için beklemeleri beni çok etkilerdi. Hemen alırdım, cebime koluma yatırır bütün gün beraber gezerdik. Tekirler yaramaz olur genellemesini biz böyle yıktık :)))


Ben evde yokken ikisi oyun oynar, mamalarını yer usulca kapıda beklerlerdi. Hatırladıkça içimi bir hüzün kaplıyor. Çünkü onlar benim hayatıma ortak olmuşlardı o minicik halleriyle...



İçimden bir ses bol bol okşa sev diyordu.Öyle yaptığım gibi kısa mesafeli gezilerimi onlarla yapıyordum. Kot çantanın içinde çok mutluydular, hatta bir kere bile "atlayayım da iki tur gezeyim" gibisinden bir girişimleri olmamıştı. Güvenle bağlanmışız birbirimize meğer :P :)



Çok usluydular yahu!...Yemek, uyku sonra güneşlenme, akşam üstü şekerleme derken gece olunca bir güzel uyurlardı.







Onları 1-2 ay sonra yaz tatili için İzmir' e götürdüm. Derken o yaz büyük bir süpriz yapıp evlenince evlenince kediciklerim babama kaldı :))) Bahçedeydiler, mutluydular. Ancak Can içgüdülerinin sesine kulak vermiş olmalı ki çok nadirene eve uğramaya başlamış. Daha sonra hiç gelmemiş, İzmir kazan bizimkiler kepçe aramışlar keratayı ama yok. Derken bir gün patisi hafif yaralı gelmiş eve. Tedavisi bitince pırrrrrrrrrrrr yine firar etmiş :) O gün bugündür ilerideki balıkçıya takılıyor.

Canan ise ......... içimi cızzzzzzz ettiriyor hatırladıkça. O kadar tatlı, bize bağlı, babama aşıktı ki... Babamın aşırı yoğunluğu, işleri, sağlığı derken yeni sahibine emanet etmek zorunda kalındı :(

Güzelim Canan, benim gibi amatör bir fotoğrafçıya oldukça profesyonel modellik yapmıştı vakt-i zamanında :)

Anne oldum, aradan çok zaman, köprünün altından çok sular aktı geçti ama ben bu can'ları u-nu-ta-mı-yo-rummmmmmm. Hayatıma renk ve can katan bu yavrular sayesinde annelik hakkında ucundan kıyısından bir deneyimim olmuştu.Ayrıca kedilerin insanlarla aynı evde yaşayabilecek şekilde yaratıldığına olan inancım milyon kat arttı. Bence her eve akıllı uslu bir kedi lazım derim.

Eğer kediniz varsa kıymetini bilin ve onlara, can'lara iyi bakın lütfen :) Benim yerime de sevin, okşayın...

Sevgiler

Aylin

3 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş, kılavyenize sağlık :) Benim de bir kedim var ve kızımla birlikte mutlu mesut yaşıyorlar. Anneliğin sorumluluğunu; bebek büyütmenin ne demek olduğunu; laf anlamayan, haraketli, kendini dünyanın merkezi sanan ve sevgi arsızı bir canlıya bakmanın ne demek olduğunu kedi oğlum öğretti. Oğlum şu anda da kız kardeşine karşısındaki canlının yaşam alanına saygılı olmayı, başkalarını incitmeden nasıl ten teması kurulabileceğini, yemeğini paylaşmanın güzel bir duygu olduğunu vs vs öğretiyor. Çocuk sahibi olmak isteyen herkese öncelikle bir kedi sahibi olup kendilerini denemelerini öneriyorum ben...

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Evet,kediler hem çok iyi bir ev arkadaşı hem de annelik öncesi çok iyi bir deneyim kaynağı olabiliyorlar. Ben de herkese tavsiye ediyorum. Yaşam hakkına saygıyı bence herkes öğrenmeli.

    YanıtlaSil
  3. Kendimi bildim bileli evimizde kedimiz olmuştur. Şu an evimizdeki kediler gözü açılmamış bebekken gelip gece / gündüz 2 saatte bir biberonla beslediğim,gazlarını çıkarttırdığım, tuvaletlerini yaptırdığım kediler. Doğal olarak beni anneleri sanıyorlar. "bırak bu kedileri" diyenlere hep söylediğim gibi, "ben onları bir tek doğurmadım" Şimdi doğurduklarımla beraber yaşıyorlar; böyle mutluyuz :)

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)