Aylin Anne Kimdir?

Eğitim Uzmanı, pedagog, zihinsel engelliler öğretmeni,yazar ve fotoğrafçı...En önemlisi Ata' nın annesi olması :)



Aylin Atasağun Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Bölümünden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Karayolları Genel Müdürlüğü, OECD, Henkel A.Ş ve Maliye Bakanlığı’ nın İnsan Kaynakları departmanda çalışma deneyimleri oldu.

Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü’ nden zihinsel engellilere yönelik sertifika programlarını tamamdı ve bu alanda çalışmalarına başladı.Son 8 yıldır zihinsel engelli, özel eğitim gereksinimi olan ve öğrenme güçlüğü çeken bireylerle çalışmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki görevini yanı sıra MEB personeline “öğrenmeyi öğrenme” ve “özel eğitim anlayışı geliştirme” eğitimleri verdi.
2006 yılında Eğitim Bilimleri Derneği’ nin kurdu ve çalışmalarını 2010 yılında tamamladı. 2006-2007 yıllarında Sabah-Kitap' ta çocuk kitapları editörlüğünü yaptı ve pek çok yerde yazı-deneme ve makaleleri yer aldı.
Bir Dilek Tut derneği gönüllüsü olan Aylin Atasağun bu dernekte sağlığı tehlike altında bulunan çocuklar için sürpriz dilekler hazırlamaktadır.
Sinema & film yapımcısı Çağatay Atasağun’la evli olan Aylin Atasağun eşinden ileri fotoğraf teknikleri öğrenerek profesyonel fotoğraf yolculuğuna başladı. 200 yılının 9 Eylül’ünde canından çok sevdiği oğlu Ata’ yı kucağına alarak annelik makamına ayak bastı ve anneden anneye köprüler kurarak gelecekte iyi bireyler yetişmesi için vargücüyle çaba sarfetmeye kendini adadı.

İletişim:
aa@atasagunfilms.com

Aylin Atasagun CV
Milliyet Blog
Foto Galerim 1
Twitter
Flickr
Sabah Kültür-Sanat Eki yazılarım

Aylin Anne bildiriyor:

Aylin anne oldu olalı doğal ebeveynlik yöntemlerini benimsemiştir.
Anne-bebek ilişkisi bir bütündür,bölünemez, ona göre.
Aylin Anne yaşadığı olayları uzman görüşü desteğiyle paylaşır.
İlaç tavsiye etmez, edenleri uyarır.
Bebeğini ağlatmaz ancak acısını yaşamasına izin verir.
Doğayla bütünleşik bir yaşamı tercih eder, doğal pedagojik yöntemleri uygular.
Emzirmeyi ve doğal doğumu destekler.
Annelere doğum sonrası izninin 2 yıla çıkarılmasını bekler.
Süt izni ile ilgili konularda hassastır, izin vermeyenleri mahkemeye verir, üşenmez.
Evhamlıdır ama çaktırmaz.
Gülümser böylece bebeğine mutluluğu gösterir.
Bebeğiyle sürekli oynar, eğlenir, keşfeder.
Evini toplamak için delice bir çabaya girişmez, nasıl olsa bebişi büyüyünce bazı şeyler kurallara oturacaktır der, rahat eder.
Zırt pırt ilaç kullanmaz. Kullanana üzülerek bakar.
İlk 3 ay bebeğini kucağından indirmez.Sonrasında da sıkıca sarılmayı tercih eder.
2 yaşına kadar bebeğiyle uyur, bebeği ne zaman ayrılmak isterse o zaman odasını ayırır.
Rutin oluşturur, rutine bağlı kalır.
Bebeğinin etrafı kurcalamasına izin verir. Hatta o da kurcalar, keyif alır.
Yemeğini kendisinin yemesine izin verir.
Bir şey olduğunda eşyaları dövmez, böylelikle bebeğine "SENİN YÜZÜNDEN İŞTE!" bahanesini aşılamak istemez.
Ona çaktırmadan kaçmaz, adam gibi, acısını yaşaya yaşaya "hoşçakal" diyebilir :(
Konuşur, bebeğini herzaman adam yerine koyar, "bebek bu ne anlar" gibisinden saçma sapan bir gaflete düşmemeye özen gösterir.
Müziği sever, bebeğine düzenli ve sürekli olarak müzik dinletir.
Ailesini çok sever ve herzaman şükreder.
Kimin ne olduğunu, olayların iç yüzünü kestirme yoldan bilir ama münakaşaya ayıracak vakti yoktur. Münakaşa isteyenleri avukatına havale eder. ( Bu mesajım benimle uğraşmaya vakti olanlara)