5 Ekim 2010 Salı

İşte öyle bir gün...

Sabah 7 gibi uyanarak sabah gülücüklerimizi atarken ilk emzirme seansımız gerçekleşiyor.
Ardından kahvaltı koşturmacası başlıyor.
Küçük prens bu aralar tost yemek istediği için evi sıcak tot kokuları sarıyor ...
Derken Aloe Veralı çay porselen demlikte,annannenin hazırladığı İzmir zeytini, organik domatesler, organik peynirler tabakta, süt bardakta bizi bekliyor.
Ata' nın önüne sevdiği yiyecekler diziliyor ve paşam kendisi yemeye gayret ederken, anneciği ona yardım ediyor. Bir şekilde bitiyor kahvaltı...
Bulaşıklar makineye, sofra örtüsü banyoya giderken oyuncaklar açılıyor.Fonda Jose Amca çalıyor genelde.
Ya da Mozart'la başlayan bir klasik müzik turu gerçekleşiyor.
Kuleler yapılıyor, resimli ansiklopediler karıştırılıyor, arabaların tekerlekleri çeviriliyor.
Biraz balkon sefası sonra haydi cuuppp !!! sabah uykusuna.
Anne hemen öğlen yemeğini hazırlıyor, 30 saniyede pijamalarından kurtulup cicili bicili ev kıyafetlerine bürünüyor.(Eskiden 30 dakikaydı , hahahahahaaa!!!)
Çamaşırları kurutucuya tıkıyor,
Salonu toparlıyor,
Maillerini okuyor, yanıtlayabildiği kadarını yanıtlıyor.
Çünkü bu arada Atacık uyanıyor.
Öğlen yemeği telaşı başlıyor.
Yedi, yemedi, hop yapalım, ham paparım derken fonda su ve kuş sesleri çalıyor.
Yemek bitince masa toplanıyor,
Daha önce yıkanmış olanlar dmakineden çıkarılı yerine yenileri diziliyor.
Ata sürekli izleniyor, prizlerle oynuyor mu?
Çekmeceleri çekiştiriyor mu?
Zırt pırt müdahale edilmiyor,
Şarkılar söyleniyor,
Sorular soruluyor ona... :)
Giyinip bahçeye iniliyor,
Kedilerle ve mahalle eşrafıyla sosyalleşmeye devam ediliyor.
Parka gidip oyuna dalınıyor.
Uyku göze gelince eve geliniyor.
Bir güzel uyunuyor.
Anne kututucudan çamaşırları ütülenmek üzere katlıyor.
Akşam 5 çayına hazırlanıyor,
Mutfağı toparlıyor,
Dağılan oyuncakları bir araya getiriyor, asla toplamıyor.
Biraz okuyabilirse kitap-dergi okuyor.
Mail alıyor, mail yazıyor.
Telefon açıyor,
Annesini özlüyor...
Denizi seyrediyor.
Çiçeklerini seviyor...
Ata uyanıyor ve meyve, yoğurt ikilisiyle açlığını bastırıyor.
Komşulara gezmeye gidiliyor.
Akşam yemeği için eve dönülüyor.
Akşam yemeği hazırlanıyor.
Fonda hafif bir müzik çalıyor.
Yeniyor...
Ailecek oyun oynanıyor.
Dişler fırçalanıyor,
Pijamalar giyiliyor.
Herkese iyi geceler dileniyor.
Uyumadan önce anne sütü alınıyor...
Ata gece uykusuna dalıyor.
Anne muftağa koşup bulaşıkları toparlayıp tezgahı ve ocağı siliyor.Düzenliyor...
Salona koşuyor, oyuncakları toparlıyor.
TV yi açıyor ( GÜN BOYU KAPALIDIR BİZİM EVDE)
Bir yandan izliyor, bir yandan dinliyor, bir yandan evle ilgileniyor.
Bir demlik Aloe Vera çayı hazırlıyor, başlıyor yavaş yavaş içmeye :)))
Evi kabaca toparlayıp yarının yemek menüsünü belirliyor.
Hatta gerekirse pişiriyor.
Maillerini tekrar kontrol ediyor,
Sinema filmi varsa keyfine göre onu izliyor.
Bitince uyku moduna geçiyor:ZZZZZZZZZzzzzZZzZZzzzZZ!
Gecenin ortasında Ata uyanıyor,
Anne kalkıyor,
İlgileniyor,,
Emziriyor,
Uyutuyor...
Ve çabucak sabah oluyor, Aylin anne koşmaya başlıyor.

İyi ki de koşuyor, bu koşuşturmacayı çok seviyor.

Tıpkı her anne gibi...

2 yorum:

  1. AloeVera çayı demişken çayım geldi,tadı süper bence:) çok teşekkürler :) ASLI ÖZCAN

    YanıtlaSil
  2. Güle güle için canım. Sevgiler

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)