27 Ocak 2011 Perşembe

Anneliğin davranış notları ve yarın ki karne heyecanı

Bir önceki gün tam 5 tane post yayinlayip dün bir harf bile yazamamistim. Çünkü karne kosturmacasi, calışma kağıtlarının hazırlanması evdeki ayrı telaş beni uzak tutmaya yetti de arttı bile :))

Koş Aylin koş.

Gecen gün okulumuzun pek kokos ogretmenlerinden biri: "Aylin Hanim acayip zayıfladınız. Merak ediyorum formulunuz nedir. Acaba normal mıdır böyle cabucak incelmek, sormadan edemeyeceğim" diye uzuuuun bir soru yöneltti. Kendisine "koştuğumu" soyledim. "Sahilde mi" demesin mı? "Nerdeeeee, evde Ata' nin pesinde... okula yetişmek için.... Okulda cocukların pesinde...sonra aksam olunca eve yetişmek için koşuyorum. Saka değil, hani Postacilarin yarışmaları olurdu; sırtında çantaları seri adımlarla igiderlerdi. Hah! İste aynen öyle. Aylin koşuyor. Hergün en az 2 km koşuyorum yahu! Göbek mı kalır! Basen kalça ivir zivir hepsi tarih oldu buralarda. Neden? Hayata yetişeyim, aman her haltı duzgunce yapayım derken inceliyor iste insan. Son günlerde askimla bulusarak el ele, soğuktan totoskamiz dona dona eve geliyoruz ama iyi oluyor. Bu çılgın kosturmanin icinde nefes alıyor. Her aksam o 1 km. bizim... Güya bizim :))) Biraz okuldan biraz işlerden sonra tabi ki hemmmenn Ata. Eve gidene kadar ondan başka hiçbir seyin bahsi geçmiyor. İyi ki de öyle oluyor. Çok şükür.

Yaaaa bu arada kiloda takıldım kaldım ama zerre kadar umrunda değil. 62 kiloyum,ona da inanamıyorlar. "Rejimsiz 17 kilo nasıl gider" dedi İngilizceci. Siz de koşun, aksam olunca ağzınız açık uyuyakalmazsaniz, sonracigima iğne ipliğe donmezseniz gelin bana hesabını sorun "dedim. Daha ne diyeyim, azmedin siz de zayıflayın kardesim :))))

Bu arada emziriyorum ben. 17. Ayı doldurmak uzereyiz ve emiyorbenim küçük Ata'm. O bırakana kadar devam... :) hamileyken kendimi en çok motive ettigim şey emzirmeydi. "Normal mı sezaryen mi" paradoksuna takilmadan; "ben emzirecegim,babane" diyordum. Çok kilo aldın diyene de; "emzirdikce bu yağlar süte dönüşecek, uzun süre emzirecegim bakın görün" diyordum. Annem hala hayret ediyor. En fazla 5 ay emzirebilmis. Genetik diyenlere kapak olsun 17 ay. Kiloya da alakası yok. Hepsi annenin beynini nasıl kodladigina bağlı. "Sutum kesildi" diyenlerle durumu incelediğimizde annenin stresten, yorgunluktan, üzüntüden veya bir sekilde bilinç dısı dahi olsa emzirmekten yorulmasından dolayı kesildiğini çok gördük.

Amma cadiymisim, helal olsun bana . Ata nin doğduğu günden beri uykuduzum ben :))) birgun uzun uzun anlatırım basıma gelenleri... Onlara
rağmen sutum kesilmedi, inatla emzirdim. Belki de herseye karsı dayanıklı olabilmek için emzirmeye çalıştım. Bilemiyorum... Ama tek bildigim Ata 2 yasına kadar oral donemi yasayacak ve bu donemde onu emzirmek boynumun borcudur, annelik görevimdir.

Emzirenlerle de emzirmeyenlerle de ilgilenmiyorum uzun süredir. Çünkü isteyen çatır çatır emziriyor ya da şutum kesilmesin diye 40.000 takla atıyor. Gerisi tssssssss.....

Neyse, isteyen istediğini yapsın, Aylin gidip karnelere cici süsler yapsın, yarın ki yörene konuşma hazırlasın...

Koş Aylin koş!


Kalın saglicakla :)

2 yorum:

  1. ah bende de gitse ya kendiliğinden bu kilolar.. Amma velakin siz şanslısınız Aylin annem.. diyelim bir hipotiroid oldunuz maazallah doğumdan sonra bir verip bin alıyorsunuz ve bir daha bırakmıyorlar yakanızı..

    YanıtlaSil
  2. Tiroid mi???? Zoe be canım. Allah şifasını versin de sen de atlat inşallah.

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)