20 Temmuz 2011 Çarşamba

Konumuz:tuvalet eğitimi

Tuvalet eğitimi denince sanki planlı programlı, verilen bilgilerden sonra hemen bebek tarafından uygulanacakmış gibi bir şey anlaşılıyor. Sanırım burada kullanılması gereken kelime "süreç". Tuvalete alışma süreci desek daha uygun olur gibime geliyor. Annenin daha az stresli ve çocuğun daha uyumlu olabilmesi adına bu gerekli sanki...

Bugünlerde Ata'yla akran çocuğu olan hangi anneyle karşılaşsam konuştuğumuz tek konu tuvalet. Cebimde ne varsa paylaşıyorum yüzyüzeyken. Şimdi hepsini derleyip yazılı olarak paylaşmak isterim.

Eğer anal dönemin sorunsuz, tuvalet eğitiminin en az stresle gerçekleşip yaşanmasını istiyorsak dikkat etmemiz gerekenler var. Önce çeşitli kavramları dizelim.

- Türe özgü hazır olunuşluk kavramı: Örneğin insanoğlu en erken 9-10 aylık olduğunda ayağa kalkıp yürüyebilir. Kuşlar belli bir olgunluğa erişmeden yuvadan uçamaz.. vb gibi.

-18-24 ay çocuğu: Bu çağın en büyük özelliği agresif inatçı olmaları, daha hızlı yürüyebilmeleri, koşabilmeleri, cümle kurabilmeleri, bağımsızlık duygusunu yaşamaya başlamaları, ben, bu benim, ve hayır kelimelerini çok sık kullanmalarıdır. Dr. Harvey Karp bu bu aylardaki çocukları neandertal çağdaki adamın düşünüş biçimiyle yakınlaştırır. Neandertal adamın tuvalet konusundaki en büyük özelliği ise; evinin bir köşesinde, gizlice ve sessiz sessiz tuvalet işini halletmesidir. Bu aylardaki çocuklar bu nedenle çişini kakasını haber vermez diyor Dr. Karp. Türe özgü hazır oluş gerçekleştiğinde haber verir ve hatta gidip tuvaletini yapar diyor.

Ata 22 aylık minik bir adam. Tuvalet konusunda denediğimiz şeyler vardı. Örneğin kakasını çöpe atmadığımı, sakladığımı söylemiştim 15. aylarda. Bu onun bana güvenini sağlamak içindi. İleride çişi ve kakası geldiğinde, onun bu değerli "şeylerini" alıp yine ondan uzaklaştırmayacağımı bilmesini istedim.

Anal dönem çok zor bir dönem, hocalarımızın anlattığı kadarıyla. Bu dönemde oluşacak kompleksler çocuğun ileride hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Aile aşırı baskıcı bir tutum sergilediği takdirde çocuklarda saldırgan davranışlar, öfke patlamaları, bağımlılık, titizlik ve aşırı inatçı olmak gibi şeyler ortaya çıkabilir. Tabi burada bahsettiğim süre ertesi gün değil ergenlik ve sonrası ...

Tekrar Ata'ya dönelim. Ne alemdeyiz? 22. aya gelene dek sabahları ve akşamları düzenli olarak çiş ve kaka için oturttuk. Sohbet ettik, şarkılar söyledik. Bazen bu hoşuna gitti, bazen hemen bitsin istedi. Çoğu zaman bakıcısı Ayşe hanım'a "çiş yapalım" dedi. Çişe gidildi 1 kaşık çiş yapıldı veya yapılmadı. Bu arada sıcaklar bastırınca bezden bunaldı ve bağlatmak istemedi.

Ben de herşeye hazırladım kendimi ve evde mümkün mertebe bezsiz gezdirdim. Çoğu zaman çişini ve kakasını yaptıktan sonra haber verdi Ata. Bu bence çok normal. Çünkü henüz dil ve kavram gelişiminde "gelecek" ile ilgili birşey yok ki... Olup biteni anlatıyordu şimdiye dek. Baba geldi, anne gitti, güneş battı, su içtim... gibi Bu nedenle ondan "şimdi" ve "gelecek" ile ilgili birşey söylemesini bekleyemem. Örneğin dün sadece şortuylaydı. Mutfakta meyve tabağını hazırlarken beni telaşla "anne! anne! canımmm, cannnımmmm!" diye çağırdığını duyunca koşarak geldim ki ne göreyim. Benim beyaz koltuklar olmuş kahverengi :) Ata'cığımın yüzündeki korku, mahçup bakışlar, telaş ve utanmayı size anlatamam. Yapmıştı, haber verecekti ama heryerin batmasından öyle rahatsız olmuştu ki... Önce kocaman yutkundum manzarayı görünce, sonra Ata'yı kucaklayıp banyoya götürürken "Bunlar olur Ata'cım, hiç sorun değil. İstersen kaka yapmaya başlayınca beni yanına çağır. Ama üzülme. Sen yaparsın, hepsini söyleyeceksin. Sana inanıyorum" Anlasa da anlamasa da bunları söyledim. Banyo yaptırırken üzerinden akan kirler mahcubiyetini daha da arttırdı. Sanki çok kötü bir şey yapmış gibi üzügün bir hali vardı. Yine, "suyla temizlenmek ne güzel, la la lal lal laaa :))) Bak artık daha rahat hareket edebileceksin canikom" dedim bol bol. Buna rağmen gece uykusunda "anne kaka yaptım" diyerek ağlamaya başladı.

Ne kadar hassaslar, dikkat etmeye rağmen hasarsız olmaması mümkün değil demek ki...



Her öğrenmenin beraberinde bir "kırılma" getirdiği açık bir gerçek sanırım.

Şimdiye geldiğimiz nokta bu. Eminim ki 24. ayda ve devamında Ata geldiğinde söylecek yada düzenli olarak oturmaya daha kpolay uyum gösterecek.

Gerekli şey biraz zaman biraz da sabırdır diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

1 yorum:

  1. ÇÖocuk büyütmenin her aşamasında sabır önden buyurur :)

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)