24 Temmuz 2011 Pazar

Bıraktım

Geçenlerde anne bloglarını okurken ekoanne' nin son yazısında okuyunca şöyle bir durdum, bir daha okudum, sonra bir daha okudum. Anladığım halde yine okudum. Toz şeker gibi dağılmış olan beslenmemi adam edecek bir yazı olunca, hızımı alamadım, bir daha okudum. Ara ara açıp okuyorum hala daha...

Hatırlarsanız, yorgunluk, kas ağrısı, unutkanlık, depresyon gibi şikayetlerimin asıl nedeninin magnezyum, folik asit, b 12 eksikliği olduğunu yazmıştım. Bilgileri topladıkça daha iyi kavrıyorum niçin böyle olduğunu. Hamur işine yüklenen, sürekli ekmek, açma, börek ıvır zıvır yiyen ben, mineral ve vitamin rezervlerimi hızla tüketmiştim. Hafıza ve dikkat sorunlarımı da eklersem 2. aşamaya kadar gelmiş bir tüketimden bahsediyorum burada. Sürekli işlenmiş karbonhidrat tüketimi hızla tükenmesine sebep oluyorlardı.



Geçen hafta kaç tane doktora gittim, muayene oldum. Sorular sordum, yanıtlar aradım. Yahu bu doktorlar nasıl beslendiğimizi niçin sormaz,bilgi vermez anlatmaz, arayıp bulmak hep bize düşer. İnsan sağlığı 5 dakika ilgi ve muayene ücretine mi bağlı yani! Daha önce karar verdiğim gibi: uzman bir diyetisyene giderek bilgi alacağım. Başka seçenek kalmadı.

Neyse.

İşlenmiş karbonhidratları yazıyı okur okumaz attım hayatımdan. Sanki daha önce hiç bilmiyormuşum da yeni haberi olmuş biri gibi tepki vermem çok garip. Ama sanırım bilinçli olarak tekrara ve daha bilinçli bir bakışa ihtiyacım vardı. İyi oldu sevgili ekoanne sağol, varol, nurol. Kendisi dikkat etmeye başladığından beri -ki 2 çocuk annesidir- 7.5 kilo vermiş. Bravo doğrusu. Müthiş gaz verdi bana anlattıkları. Bakalım ben ne kadar kilo vereceğim?

2 gündür dikkat ediyorum. İşlenmiş karbonhidrat almayı bıraktım. Sabah, öğlen ve akşam 1 dilim ruşeymli ekmek dışında işlenmiş karbonhidrat denen zımbırtıdan uzak duruyorum. Magnezyum ve b12 için ruşeymli ekmek iyi bir kaynak aynı zamanda. Börek, çörek, pilav, makarna yok. Şeker, asitli içecek, cips, kahve, tadlandırıcı zaten yoktu.



Doğada az bulunan şeker, un ve tuzu az ve dikkatli tüketmek gerekiyor. Bol bol meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek gerek klişesinin neden bu kadar "hayati" olduğunu bile bile bir kez daha kavrıyorum.

Peki, 2 günde ne değişti?

Hafifledim :)

Bakalım İzmir' e annemin evine gidince neler olacak? ;)

2 yorum:

  1. İnşallah daha da hafiflersin Aylincim. Ayrıca Ekoanne'nin yazısını okumak bana da iyi geldi. Çocuklarımızı da beslerken her ne kadar makarna sever çocuklarımız olsa da bunları gözönünde bulundurmalıyız.

    YanıtlaSil
  2. Bu şeker bütün kötülüklerin anası. Ne yersek oyuz gerçekten...

    YanıtlaSil

Bu yazı hakkında ne düşünüyorsan durma, yaz. Haydi yorumla :)